Gülsek mi , ağlasak mı bilemedik! Şimdi de “Kahkaha yogası” piyasaya sürülüyor! Zorla gülüp stres atacaklarmış…

Hintli doktor Madan Kataria tarafından 1995 yılında geliştirilen kahkaha yogası, kahkaha hareketlerini derin nefes egzersizleriyle birleştirerek bedeni ve zihni dengelemeyi amaçladığı iddia edilerek piyasa sürülmüştü.. Atılan yapay kahkahaların beyin tarafından gerçek olarak algılandığı yöntemi uygulayan katılımcılar, stres seviyelerinin düştüğünü, bağışıklık sistemlerinin güçlendiğini ve genel yaşam kalitelerinin arttığını düşünüyor.

Son yıllarda Türkiye’de de yaygınlaşan kahkaha yogası, bireysel ya da grup seanslarıyla uygulanıyor. Katılımcılar, nefes ve ritim teknikleri eşliğinde kahkaha atarak hem fiziksel hem de zihinsel rahatlama sağladığı iddia ediliyor.

“Beyin ‘mış’ ile gerçeği ayırt edemiyor”

Ankara’da kahkaha yogası eğitimi veren Şengül Esen Demir, kahkaha yogasının bilimsel temellere dayandığını belirterek, “İçinde nefes çalışmaları, ritimler var. Bedeni hareketlendirirken, çocuksu oyunlarla, ‘mış gibi’ atılan kahkahalarla vücut kimyamızı değiştiriyoruz. Çünkü beyin, ‘mış’ ile gerçeği ayırt edemiyor. Dolayısıyla mutluluk hormonlarının kapakları açılıyor, bağışıklık sistemi güçleniyor, kan akışımız hızlanıyor ve yaşam kalitemiz artıyor.” dedi.

Beynin kahkaha sırasında oksijen seviyesinin yükseldiğini vurgulayan Demir, “Nefes verdiğimiz için daha fazla oksijen alıyoruz. Oksijenin beyne olan faydası neyse, kahkahanın da aynı şekilde etkisi var. Bu yüzden hep altını çiziyorum. Kahkaha yogası, eğlenceden ibaret değil, ciddi bir teknik.” ifadelerini kullandı.