“Ayakkabılarda gizli çipler”… Tahran, IAEA müfettişlerini casuslukla suçluyor.

İran Parlamentosu Ulusal Güvenlik Komitesi Başkan Yardımcısı Mahmud Nebeviyan, IAEA (Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı) müfettişlerinin İran’ın nükleer tesislerini denetimleri sırasında ayakkabılarında “şüpheli casusluk çipleri” tespit edildiğini açıkladı. Nebeviyan, bunu müfettişlerin casusluk faaliyetlerine karıştığının kanıtı olarak gösterdi.
“IAEA Ajanları Casustur”
Fars Haber Ajansı’na konuşan Nebeviyan, IAEA’nın çalışmalarını eleştirerek, “Şüphesiz ki IAEA ajanları casustur. Slogan atmak istemiyoruz, bu bir gerçek” dedi.
İranlı yetkili, IAEA’nın İran’ın nükleer tesislerinin yerlerini nasıl bildiğine dair şüpheli yöntemler kullandığını öne sürerek, “Natanz’daki nükleer tesislerimizi nasıl biliyorlar? Bunu ya Amerikan uydularından ya da güvenlik birimlerinden öğreniyorlar” ifadelerini kullandı.
“IAEA Direktörü Groski’ye Sert Sorular”
Nebeviyan, IAEA Genel Direktörü Rafael Grossi’ye, bilgilerini hangi kaynaklardan aldığını sorarak, onu İsrail’den İran’ın nükleer tesisleri hakkında belgeler almakla suçladı:
“Neden İsrail’i dinliyorsunuz? İsrail, Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Antlaşması’nın (NPT) bir üyesi mi? Biz NPT üyesiyiz ve raporlarımızı IAEA’ya iletiyoruz, ancak Grossi bu bilgileri İsrail’e veriyor!”
Ayrıca, geçmişte IAEA’ya gönderilen gizli raporların henüz görüşülmeden İsrail ve Amerikan basınında sızdırıldığını belirten Nebeviyan, “Bu bilgilerin yayınlanması yasak ve IAEA’nın hesap vermesi gerekir” dedi.
İran Dışişleri: “Sınırlı İşbirliği Devam Edecek”
Öte yandan, İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, daha önce yaptığı açıklamada, ülkesinin IAEA ile işbirliğini sınırlı şekilde sürdüreceğini, ancak bunun İran Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi’nin gözetiminde olacağını belirtti.
Abdullahiyan, Tahran’ın müzakerelere devam etmeye hazır olduğunu, ancak bunun askeri bir çatışmaya dönüşmemesi koşuluyla mümkün olacağını vurgulayarak, ABD’nin politikalarını eleştirdi:
“ABD, İran’ın nükleer tesislerine saldırarak müzakerelere ihanet etti. Bu, diplomasi yolunu daha da karmaşık hale getirdi.”