“Duamızın içtenliğini amellerle tanıklaştırabilmeliyiz”

Dua’nın özü ve amel boyutu

HAMZA TÜRKMEN / HAKSÖZ-HABER


Kütüb-i Sitte’de Resul-u Ekrem (s)’in müminler; ayrıca vefat edenler ve şehidler için namazdan sonra yaptığı belirtilen duaların Haşr sûresinin onuncu ayetinin gösterdiği çerçevede gerçekleştiği ile ilgili hadisler mevcuttur. Ayetin meali şöyledir:

“(Medine’de Muhacir’i barındıran Ensar’dan veya Muhacir ve Ensar’dan) sonra gelenler şöyle derler: ‘Rabbimiz! Bizi ve bizden önce iman ile gelip geçmiş kardeşlerimizi bağışla; kalbimizde müminlere karşı bir çekememezlik oluşturma. Rabbimiz! Şüphesiz sen çok şefkatli ve ikramı bol olansın’.” (59/19)

Dua, Kurân-ı Kerim’de yardım talep etmek manasında Allahü Teâlâ’ya yalvarmak ve istekte bulunmak anlamında kullanılır. Duanın ana hedeflerinden birincisi, Allah’a niyazda bulunulması; ikincisi insanın ve toplumun halinin Rabbe arz edilmesidir.

Dua, Allah’a yani en üstün olana yüce kudreti karşısında saygı ve ümit hisleri ile aracısız olarak doğrudan ihtiyaçları ve yakarışları duyurma çabasıdır.


Yazının devamı >>>

 

Başa dön tuşu