ABD ve İsrail İyİ Polis Kötü Polis Oynuyor!

New York Times’ın aktardığı bilgilere göre, ABD Başkanı Donald Trump yönetimi İran ile yeni bir nükleer anlaşma sağlama çabalarını yoğunlaştırırken, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İran’ın uranyum zenginleştirme tesislerine yönelik askeri bir saldırı seçeneğini gündeme taşıdı. Bu durumun, yürütülen diplomatik müzakereleri riske atabileceği değerlendiriliyor.
Gazetenin haberine göre, İran’ın nükleer kapasitesinin durdurulması konusunda yaşanan fikir ayrılıkları Trump ile Netanyahu arasında en az bir gergin telefon görüşmesine yol açarken, son günlerde üst düzey ABD ve İsrail yetkilileri arasında art arda toplantılar yapıldı. Netanyahu’nun ofisi ise haberde yer alan bilgileri “asılsız” olarak nitelendirdi.
Başkan Trump, Pazar günü yaptığı açıklamada, İran’ın nükleer programının sınırlanması konusunda “önümüzdeki birkaç gün içinde iyi bir şey olabilir” ifadelerini kullansa da, sürece yakın kaynaklar en iyi ihtimalle “bazı ortak prensiplerin duyurulabileceğini” kaydetti. Gazeteye göre, müzakerelerin içeriği gizli tutuluyor ancak bu gizlilik daha fazla görüşmenin önünü açabilir. Görüşmelerde, İran’ın sınırlı da olsa uranyum zenginleştirmeye devam etmesi, eldeki zenginleştirilmiş uranyum stoklarının azaltılması ya da yurt dışına çıkarılması gibi başlıklar gündemde.
İsrail’in Saldırı Seçeneği ve ABD’nin Endişeleri
ABD’li yetkililer, İsrail’in herhangi bir ön bilgilendirme yapmadan İran’a saldırı düzenleme ihtimalinden endişe duyuyor. ABD istihbaratı, İsrail’in sadece yedi saat içerisinde operasyon başlatabilecek kapasitede olduğunu bildiriyor. Bu durumun, Washington’un Tel Aviv’e saldırıyı durdurması yönünde baskı yapma süresini ciddi şekilde kısıtladığı vurgulanıyor.
Bununla birlikte, ABD askeri değerlendirmeleri, Washington’un desteği olmaksızın yapılacak tek taraflı bir İsrail saldırısının ne kadar etkili olacağı konusunda soru işaretleri doğuruyor. Netanyahu’ya yakın İsrailli kaynaklar, İran’ın muhtemel bir misilleme durumunda ABD’nin İsrail’i askeri olarak desteklemekten başka seçeneği kalmayacağını savunuyor.
İsrail tarafı, Trump yönetimine, İran’ın nükleer tesislerine saldırmaya hazırlandıklarını bildirdi. ABD istihbaratı da bu hazırlıkları tespit etti. Trump bu gelişmenin ardından Netanyahu ile doğrudan bir görüşme gerçekleştirdi. Habere göre Netanyahu, askeri ve istihbarat birimlerine saldırı hazırlığı emri verdiğini inkâr etmedi ve zamanın kısıtlı olduğunu belirtti.
Geçici Anlaşmalar ve Bölgesel Çözümler
Taraflar arasında hâlâ ciddi anlaşmazlıklar bulunuyor. ABD’nin baş müzakerecisi Steve Witkoff ile İranlı muhatabı Abbas Arakçi arasındaki temel görüş ayrılığı, İran’ın kendi topraklarında uranyum zenginleştirme faaliyetlerini tamamen durdurması talebi. Arakçi, bu talebi defalarca reddetti. Sosyal medyada yaptığı açıklamada ise “Eğer Batılı ülkeler uranyum zenginleştirmememizi isterse, görüşecek bir şey kalmaz” ifadelerini kullandı.
Müzakerelerin tıkanmasını önlemek için, ABD ve Umman arabuluculuğunda İran, Suudi Arabistan ve diğer Arap ülkeleriyle nükleer reaktör yakıtı üretimi için ortak bir bölgesel proje geliştirme fikri gündeme geldi. Ancak bu projenin fiili uygulama noktası henüz belirlenmiş değil.
Haberde, Witkoff’un daha önce karşı çıktığı geçici bir prensip anlaşmasına sıcak bakmaya başladığı belirtiliyor. Ancak bu tutum, İsrail ve ABD Kongresi’ndeki İran karşıtı şahinleri tatmin etmeyebilir. Uzmanlara göre, böyle bir anlaşma İran’ı ya elindeki zenginleştirilmiş uranyumu ülke dışına çıkarmaya ya da bu uranyumu düşük seviyeye çekmeye zorlayabilir. Bu da Trump’ın, İran’ın kısa vadede nükleer bomba elde etme riskini bertaraf ettiğini iddia etmesine olanak tanıyabilir.
Netanyahu’nun Diplomasiye Kuşkusu
Netanyahu, geçmişte olduğu gibi bu süreçte de İran’la yapılabilecek her türlü anlaşmaya temkinli yaklaşıyor. Haberde, Netanyahu’nun geçmişte 2015 nükleer anlaşmasına şiddetle karşı çıktığı ve bu nedenle ABD Kongresi’nde konuşma yaptığı hatırlatılıyor. İsrailli yetkililer, bu kez de ABD desteği olmasa dahi İran’a saldırma tehdidinin masada olduğunu ve bu tehditte kararlı olduklarını bildiriyor.
New York Times’a göre, Netanyahu, Trump ile Beyaz Saray’daki Nisan görüşmesinin ardından İsrail güvenlik birimlerine İran’a yönelik saldırı planlarını sürdürme talimatı verdi. Bu planlar arasında ABD’nin desteğine ihtiyaç duymayan sınırlı çaplı askeri operasyonlar da yer alıyor. Gazete, İsrail’in operasyon yelpazesinin küçük ölçekli cerrahi vuruşlardan, büyük şehirlerdeki tesislerin günlerce bombalanmasına kadar uzandığını belirtiyor.
Zaman Daralıyor
Müzakerelerin sıkıştığı bir dönemde, Trump’ın anlaşma için iki aylık bir süre tanıdığı ifade ediliyor. Ancak İran, Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması’na (NPT) taraf bir ülke olarak uranyum zenginleştirme hakkını savunuyor. Trump yönetimi ise geçici bir anlaşmayla İsrail’in olası saldırısını engellemek istiyor. Böyle bir mutabakat, hem zaman kazandırabilir hem de diplomasiye şans tanıyabilir.
Not: Bu haber New York Times kaynaklıdır. Haber içeriğinde yer alan ifadeler gazeteye aittir. Tevhidhaber’in yayın politikası ile örtüşmeyebilir.