Perakende kabuk değiştiriyor

COVID-19 pandemisi, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de perakende sektöründe dijitalleşme rüzgarını estirdi ve bu rüzgarın kalıcı etkiler bıraktığı ortaya çıktı. Trendyol Grubu Başkan Yardımcısı Sinan Cem Şahin’in çarpıcı açıklamaları, sektördeki bu köklü değişimin boyutlarını ve gelecekteki potansiyelini gözler önüne seriyor. Şahin, pandeminin bir katalizör görevi görerek dijital dönüşümü hızlandırdığını ve tüketicilerin yeni alışveriş tercihlerinin kalıcı hale geldiğini belirtiyor. Bu durum, perakende sektöründeki dengeleri temelden sarsarak, e-ticaret ve özellikle e-ihracatın sektör için vazgeçilmez bir büyüme motoru haline geldiğini gösteriyor. Geleneksel perakendenin kabuk değiştirdiği bu dönemde, dijital yetkinlikler ve küresel pazarlara açılma potansiyeli, sektörün yeni başarı anahtarları olarak öne çıkıyor.
E-İHRACATIN YENİ ROTALARINI ONDAN SORULUYOR
TÜSİAD’ın “Perakende Pazarının Geleceği ve Küresel Trendler” raporunun tanıtım toplantısında konuşan Trendyol Grubu Başkan Yardımcısı Sinan Cem Şahin, Türkiye’deki perakende sektörünün dijitalleşme ve e-ihracat potansiyelini değerlendiren çarpıcı açıklamalarda bulundu. Şahin, COVID-19 pandemisinin dijital dönüşümü hızlandırdığına dikkat çekerek, yeni tüketici tercihlerinin kalıcı hale geldiğini ve perakende sektöründeki dengeleri temelden değiştirdiğini vurguladı.
PERAKENDEDE DİJİTAL DÖNÜŞÜM HIZLANDI
TÜSİAD’ın hazırladığı “Perakende Pazarının Geleceği ve Küresel Trendler” rapor için teşekkür eden Sinan Cem Şahin, dijital dönüşümün etkisinin COVID-19 pandemisiyle birlikte belirgin bir şekilde hızlandığını vurguladı. Şahin’e göre, pandemi döneminde doğan yeni tüketici tercihleri ve alışkanlıkları kalıcı hale geldi, bu da perakende sektöründeki dengeleri temelden değiştirdi. Türkiye’de e-ticaretin toplam perakende içindeki payının son bir yılda yüzde 15’lerden yüzde 20’lere yaklaştığını belirten Şahin, bu oranın gelişmiş pazarlarda yüzde 35-40 civarında olduğunu ve dünya ortalamasının yüzde 22-23 seviyelerinde seyrettiğini kaydetti. Türkiye’nin dünya ortalamasına yakın bir seyir izlediğini ancak gelişmiş pazarlarla kıyaslandığında hala önemli bir potansiyele sahip olduğunu ifade etti.
Şahin, e-ticaretin artık sadece bir iletişim veya satış kanalı olmaktan çıkıp, iş modellerinin özünü ve kendisini doğrudan belirleyen bir unsur haline geldiğini vurguladı. “e-ticaret artık birçok sokakta yalnız kalamayacağı bir noktaya gelmiş durumda” diyen Şahin, bu dönüşümün farkında olan şirketlerin çok hızlı ilerlediğini, diğerlerinin ise hem olumlu hem de olumsuz sonuçları hızla deneyimlediğini belirtti. Şahin diğer yandan doğru adımlarla Türkiye için çok büyük bir fırsat ve potansiyel olduğunu da ekledi.
ANADOLU’DAN DÜNYAYA AÇILAN KAPI
Şahin’in konuşmasında öne çıkan bir diğer nokta ise e-ticaretin Türkiye’nin dört bir yanına yayılan gücü ve uluslararası arenadaki başarısı oldu. Ticaret Bakanlığı raporlarına atıfta bulunarak, Türkiye’de e-ticaretin erişim oranının 2019’dan bu yana yüzde 90’a ulaştığını ve e-ticaretin en çok geliştiği iller arasında İstanbul’dan sonra Kayseri’nin gelmesinin Anadolu’daki dijitalleşme potansiyelini açıkça gösterdiğini belirtti. Şahin, “E-ticaret, Anadolu’nun herhangi bir kentindeki üreticinin ürününü, Türkiye’nin herhangi bir şehrine doğru imzalarla, doğru şekilde teslimat yapabildiğimiz bir dünya oluşturmuş” dedi.
Trendyol olarak artık sadece yurt içiyle sınırlı kalmadıklarını ifade eden Şahin, ikinci aşamaya geçtiklerini ve Kayseri, Çorum, Erzurum’dan çıkan ürünleri Dubai, Riyad, Romanya gibi ülkelere ihraç etme kapasitesine ulaştıklarını açıkladı. Geçtiğimiz yıl (2024 genelinde) Trendyol aracılığıyla 1.5 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirildiğini ve 400 bine yakın satıcının 107 bininin son 1-1.5 yılda ihracat yaptığını, bu rakamın 100 binden fazlasının hayatında ilk kez ihracat deneyimi yaşadığını belirtti. Şahin bu rakamların, Türkiye için e-ticaret aracılığıyla gerçekten çok büyük bir potansiyel barındırdığını vurguladı.
“DOĞRU REGÜLASYONLAR OLUŞTURULMALI”
e-ticaretin küresel rekabet ortamında ne kadar kritik bir rol oynadığının altını çizen Şahin, özellikle serbest ticaret anlaşmalarının bu süreçteki önemini vurguladı. “Türkiye’nin birçok ülkeyle imzaladığı anlaşmalar, lojistik ve teknolojik gelişmelerle birleştiğinde “inanılmaz bir potansiyel” sunuyor. Aynı zamanda, küresel pazar yerleri aracılığıyla dünyanın dört bir yanından markalar Türkiye pazarına girebilirken, Uzak Doğulu ve bazı Körfez ülkelerinden gelen markaların Türkiye’de yoğun ilgi görmesinin bu uluslararası etkileşime bir örnek teşkil ediyor” diye konuştu.
Bu potansiyeli tam anlamıyla değerlendirebilmek için doğru regülasyonların oluşturulması ve rekabet avantajlarını kaybetmeden uluslararası arenada güçlü olunması gerektiğini belirten Şahin, burada kritik önemin “vizyonu doğru koymak” olduğunu söyledi. Ticaret Bakanlığı’nın ihracatı ana vizyon olarak benimsemesinin önemine değinen Şahin, yeni pazarlara yatırım yapmanın sadece bir pazar yeri açmakla sınırlı olmadığını, pazarlama yatırımları, e-ticaret yatırımları, arka planda teknolojinin, algoritmanın, yapay zekanın sürekli canlı tutulması, değişen müşteri ihtiyaçlarına hızlıca uyum sağlanması gerektiğini vurguladı. Şahin bu süreçlerin çok güçlü bir yatırım ve inanılmaz bir vizyon gerektirdiğini de sözlerine ekledi.
“PERAKENDE PAZARININ GELECEĞİ VE KÜRESEL TRENDLER”
Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD), perakende sektörünün geleceğini ve küresel dinamiklerini ele alan “Perakende Pazarının Geleceği ve Küresel Trendler” başlıklı raporunu kamuoyuyla paylaştı. TÜSİAD Perakende Çalışma Grubu bünyesinde EY Parthenon Türkiye tarafından hazırlanan bu stratejik rapor, sektördeki dönüşümü şekillendiren ana eğilimleri ve önümüzdeki döneme ilişkin öngörüleri kapsamlı bir şekilde analiz ediyor. Rapor tanıtımının ardından düzenlenen “Perakendenin Küresel Rotası: Uluslararası Dinamikler ve Yerel Yansımaları” başlıklı panelde, Trendyol Grubu Başkan Yardımcısı Sinan Cem Şahin, Türkiye perakende sektörünün dijitalleşme ve özellikle e-ihracat alanındaki çarpıcı potansiyelini değerlendiren önemli açıklamalarda bulundu.