Sudan’da Yeni Bir Bölünme Tehlikesi Mi Söz Konusu?

Hızlı Destek Kuvvetleri’nin El Faşir’i ele geçirmesi, Sudan’daki savaşın seyrini değiştirebilir ve ülkenin bölünme riskini artırabilir.
Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK), Sudan’da 18 aydır süren savaşın önemli bir aşamasında El Faşir’i ele geçirdi. Bu durum, yüz binlerce sivilin zor durumda kalmasına ve insani krizlerin derinleşmesine neden oldu.
El Faşir, Sudan Silahlı Kuvvetleri’nin (SSK) kontrolündeki son büyük şehir olarak biliniyordu. HDK’nın bu şehri alması, ordunun bölgedeki stratejik konumunu zayıflatabilir.
Birleşmiş Milletler, El Faşir’deki etnik temelli ihlallerin artabileceği konusunda uyarıda bulundu. HDK’nın ele geçirmesinin ardından, 48 saat içinde 2000’den fazla sivilin hayatını kaybettiğine dair haberler geldi.
Bu gelişmeler, HDK’nın Sudan ordusundan ayrılmasından bu yana süregelen savaşta önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor. Savaş, en az 150.000 sivilin ölümüne ve 11 milyondan fazla kişinin yerinden edilmesine yol açtı.
Analistler, HDK’nın El Faşir’i ele geçirmesinin, grubun askeri operasyonlarını genişletmesine olanak tanıyacağını belirtiyor. Bu durum, Sudan’ın kuzey ve batı bölgelerine doğrudan erişim sağlıyor.
El Faşir’in kontrolü, HDK’ya stratejik avantajlar sunarak, bölgedeki altın madenleri üzerindeki hakimiyetini pekiştiriyor. Sudan ordusu ise, HDK’nın başkent Hartum’dan çıkarılması için çabalarını sürdürüyor.
Uluslararası toplum, Sudan’daki çatışmaların sona ermesi için çeşitli girişimlerde bulundu. Ancak, El Faşir’in düşüşü, bu çabaların başarısız olduğunu gösteriyor.
Sudan’daki iki ana askeri grup, ülkenin farklı bölgelerinde kontrol sağlıyor. HDK, Şubat ayında paralel bir yönetim ilan etti ve bu durum, ülkenin fiili bölünmesini derinleştiriyor.
Sudan’daki insani durum, her geçen gün kötüleşiyor. Sivil halk, ateşkes müzakereleri ve dış müdahalelerden ziyade hayatta kalma mücadelesi veriyor.