Sana da zikri (Kur’an’ı) indirdik…

 

بِالْبَيِّنَاتِ وَالزُّبُرِۜ وَاَنْزَلْنَٓا اِلَيْكَ الذِّكْرَ لِتُبَيِّنَ لِلنَّاسِ مَا نُزِّلَ اِلَيْهِمْ وَلَعَلَّهُمْ يَتَفَكَّرُونَ ﴿٤٤﴾

44- (Onları) Apaçık deliller ve kitaplarla (gönderdik). Sana da zikri (Kur’an’ı) indirdik ki, insanlara kendileri için indirileni açıklayasın ve onlar da iyice düşünsünler, diye.

Bu bağlamda, “Kendilerine indirileni insanlara açıklama…” görevinin peygamber tarafından sadece dil ile değil, aynı zamanda uygulamada da yerine getirilmesi gerektiğini belirtmekte yarar var. Hz. Peygamber’in (s.a) kendi önderliğinde bir İslâm toplumu kurması ve onu Kitab’ın ilkeleri doğrultusunda yönetmesi gerekir. Hz. Peygamber’in (s.a) bu görevi, bu arada özellikle bir insan göndermenin hikmetini göstermek üzere anılmıştır. Aksi takdirde kitap bir melek aracılığıyla gönderilebilir veya yazılıp ayrı ayrı her insanın eline verilebilirdi. Fakat bu durumda, Allah’ın insalara bir kitap göndermedeki dileği, Hikmeti, Rahmet ve Nimeti yerine gelmiş olmazdı. Çünkü Allah’ın bir kitap göndermeden amacı; onun bir insan tarafından parça parça sunulması, anlamlarının açıklanması, şüphe ve karışıklıkların o insan tarafından açığa kavuşturulması, yapılan itirazlara cevap verilmesi vs. ve her şeyin ötesinde o insanın kendisini reddeden ve kendisine karşı çıkanlara, ancak Kitab’ı getiren birine layık bir tavır takınmasıdır. Diğer taraftan Peygamber, Kitab’a inananlara, hayatın her yönünde rehberlik etmeli ve kendi mükemmel hayat tarzını onların gözü önüne sermeli. Sonra da onları bütün insanlara model teşkil edecek örnek bir toplum haline sokmak için, gerek fert fert gerekse toplu olarak Kitab’ın ilke ve öğretileri konusunda eğitmelidir. 

 TEFHİMUL KUR’AN

“Kendilerine indirileni insanlara açıklaman için ve düşünsünler diye sana da zikri (Kur’an’ı) indirdik.”

Peygamberin Görevi: Bu ayet, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in (s.a.v.) Kur’an’ı insanlara açıklama (tebyin) görevini net bir şekilde ortaya koyar. Peygamber, sadece vahyedilenin tebliğcisi değil, aynı zamanda onu anlatan, yorumlayan ve açıklayan kişidir. Bu açıklama, Kur’an’ın insanlara doğru bir şekilde ulaşmasını ve anlaşılmasını sağlar.

 Kur’an’ın Anlaşılması: Ayet, Kur’an’ın insanlara indirilmesinin temel amaçlarından birinin “düşünmeleri” olduğunu vurgular. Yani Kur’an sadece okunmakla kalmamalı, üzerinde derinlemesine düşünülmeli, anlamı kavranmalı ve hayatlara yansıtılmalıdır. Peygamberin açıklamaları da bu düşünme sürecine yardımcı olur.
 
“Zikr” Kavramı: Ayette geçen “zikr” kelimesi, Kur’an’ı ifade eder. Kur’an, bir hatırlatıcı, öğüt veren ve düşündüren bir kitaptır.

Peygamberin Yetkisi: Bazı yorumcular Nahl 44. ayetle ilgili olarak, peygamberin Kuran’ı açıklama yetkisini, sadece onu okumakla sınırlı görmüşlerdir. Ancak Mehmet Okuyan’a göre bu ayet, peygamberin Kur’an’ı sadece okumakla kalmayıp, aynı zamanda onu tafsilatlı bir şekilde insanlara beyan etme (açıklama) görevini de içerir. Bu açıklama, sünnet ve hadisler aracılığıyla gerçekleşir.

MEHMET OKUYAN TEFSİRİ

Başa dön tuşu